(Traduzione di Google) Sebbene l'anno esatto di costruzione della moschea non sia noto, secondo il ricercatore e scrittore Bayro Agovic, la data di costruzione di questa moschea è il 1582. Nel Libro Tahrir di Alessandria datato 890 (1485), viene menzionato il nome della Loggia İskender Çavuş, che avrebbe costituito il nucleo della comunità islamica a Podgorica.
Nel 1943, II. Dopo che la Germania occupò Podgorica durante la seconda guerra mondiale, la città fu pesantemente bombardata dalle forze alleate. Il Ponte del Gran Visir e quattro moschee storiche furono distrutti, e anche altre due moschee furono gravemente danneggiate.
(Moschea İskender Çavuş), che era in rovina nel 1967, fu nuovamente riparata nel 1979. Oggi questo edificio è la sede dell'Unione musulmana montenegrina e il centro della cultura islamica nella città.
Storia di Podgorica
5 chilometri da Podgorica. A nord c'era la città romana di Doclea. La storia di questo luogo risale all'invasione slava e avara del 600. Nel 617, questa antica città fu distrutta da un terremoto. La regione di Podgorica è stata abitata ininterrottamente fin dalla preistoria. 2 km da Stara Varoš. A nord, nel cimitero sotto la Bassa Gorica, da cui la città prende il nome, risale al XII secolo. C'è una piccola chiesa chiamata San Giorgio, che risale all'XI secolo e indica il periodo prima che Podgorica diventasse una città ottomana.
Podgorica era uno dei centri commerciali più importanti dello Stato Zeta. Era un luogo conveniente per il commercio poiché era un crocevia di molte rotte commerciali e si trovava anche nella fertile pianura di Zeta. Per questo motivo gli abitanti di Podgorica erano impegnati nel commercio, spesso si recavano nelle vicine Kotor o Dubrovnik e collaboravano con i mercanti locali. I mercanti di Dubrovnik passavano da Podgorica per andare in Serbia.
Divenne parte dell'Impero Ottomano nel 1466. Percependo l'importanza della posizione di Podgorica, il sultano Mehmed il Conquistatore ordinò a Hasan Pasha, uno dei suoi comandanti, di costruire qui un castello, e il castello fu costruito nel 1477. Questo luogo fu immediatamente fortificato con soldati, trasformando così Podgorica in una base. Come in tutte le altre città, anche a Podgorica furono costruite moschee, locande, terme, ponti e molte opere simili. La sua fondazione e il suo sviluppo come città avvennero sotto il dominio ottomano. Come risultato delle indagini archeologiche condotte sul castello di Podgorica, si è visto che questo castello fu costruito durante il periodo ottomano.
Nel 1662, Evliya Çelebi parla del popolo guerriero della città e del castello di Fâtih. Secondo lui, all'interno del castello c'erano circa 300 piccole case, la moschea Fatih Sultan Mehmed, magazzini, camere di munizioni e cannoni. Qui lavoravano 700 guardie. Nel 1189 (1775) Buşatlı Mehmed Pasha, Pascià di Scutari, costruì un ponte di pietra sul fiume Morača e una moschea conosciuta come Moschea Duračka (entrambi furono distrutti durante la seconda guerra mondiale). XVIII. Alla fine del XIX secolo, Hacı Mehmed Pasha Osmanagiç fece costruire nella città una moschea, una scuola, una grande torre dell'orologio e un'elegante tomba esagonale. La moschea, la torre e la tomba sono ancora in piedi. XVIII. Nel XIX secolo la città fu rafforzata con sei bastioni per respingere gli attacchi delle tribù di predoni sui monti Karadağ e fu protetta da mura con tre porte.
Nell'Annuario della provincia di Monastir del 1873, la popolazione del distretto di Podgorica è di 4551 musulmani e 7074 cristiani. Il 39% della popolazione di Podgorica durante questo periodo era musulmana. Kāmûsü'l-a'lâm descrive Podgorica alla fine del periodo ottomano come un centro prevalentemente musulmano che si stava sviluppando sempre più nei campi dell'artigianato e del commercio. Con il Trattato di Berlino del 1878 Podgorica passò allo Stato cristiano montenegrino. Molti musulmani emigrarono a Scutari, che rimase nell'Impero Ottomano.
La Moschea Osmanagiç è stata restaurata nel 1997-1998. Sia gli edifici che la grande torre dell'orologio furono accettati come monumenti storici e protetti dallo Stato. Oggi si sta sviluppando come un importante centro commerciale e industriale (industria del tabacco, alimentare, miniera di macchinari, tessitura, lavorazione del cuoio e mobili).
(Originale)
Caminin yapım yılı kesin olarak bilinmemekle birlikte araştırmacı yazar Bayro Agoviç’e göre ise bu caminin yapım tarihi 1582’dir. 890 (1485) tarihli İskenderiye Tahrir Defteri’nde Podgorica’daki İslâmî cemaatin çekirdeğini oluşturacak olan İskender Çavuş Zâviyesi’nin adı geçmektedir.
1943 yılında II. Dünya Savaşı esnasında Almanya’nın Podgorica’yı işgal etmesi üzerine şehir müttefik güçlerince çok şiddetli biçimde bombalandı. Büyük Vezir Köprüsü ve dört tarihî cami yıkıldı, diğer iki cami de oldukça hasar gördü.
1967’de harabe durumunda olan (İskender Çavuş Camii) 1979’da tekrar onarıldı. Günümüzde bu yapı Karadağ Müslümanlar Birliği’nin bulunduğu yer ve şehirdeki İslâm kültürünün merkezi konumundadır.
Podgorica tarihi
Podgorica’nın 5 km. kuzeyinde eskiden Roma şehri Doclea yer almaktaydı. Buranın tarihi 600 yılında Slav ve Avar işgaline kadar gider. 617’de bu eski şehir deprem sonucu yıkılmıştır. Podgorica bölgesi tarih öncesinden beri sürekli yerleşime sahne olmuştur. Stara Varoş’un 2 km. kuzeyinde, şehrin ismini aldığı aşağı Gorica dağının altındaki mezarlıkta tarihi XII. yüzyıla kadar geri giden Saint George adlı küçük bir kilise durmakta ve Podgorica’nın Osmanlı şehri olmadan önceki dönemine işaret etmektedir.
Podgorica, Zeta Devletinin önemli ticaret merkezlerinden biriydi. Birçok ticaret yolunun kavşağı niteliğinde olması ve ayrıca verimli Zeta Ovasında yer alması sebebiyle ticarete elverişli bir yer idi. Bundan dolayı Podgorica halkı ticaretle uğraşıyor, sık sık yakında bulunan Kotor’a veya Dubrovnik’e gidiyor ve buralarda bulunan tacirlerle işbirliği yapıyorlardı. Dubrovnik tüccarları Sırbistan’a gitmek için de Podgorica’dan geçiyorlardı.
1466 yılında Osmanlı Devleti’nin bir parçası olmuştur. Fatih Sultan Mehmed, Podgorica’nın bulunduğu yerin önemini sezerek, komutanlarından Hasan Paşa’ya burada bir kale yapılması emrini vermiş ve kale 1477 yılında yapılmıştır. Burası hemen askerle istihkâm edilmiş, böylece Podgorica bir üs haline getirilmiştir. Diğer bütün şehirlerde olduğu gibi Podgorica’da da camiler, hanlar, hamamlar, köprüler ve benzer birçok eser yapıldı. Şehir olarak kuruluşu ve gelişimi Osmanlı idaresinde gerçekleşti. Podgorica kalesi üzerinde yapılan arkeolojik incelemeler sonucunda bu kalenin Osmanlı döneminde yapıldığı görülmektedir.
1662 yılında Evliya Çelebi, kasabanın savaşçı halkından ve Fâtih Kalesi’nden söz eder. Ona göre kale içinde 300 kadar küçük ev, Fâtih Sultan Mehmed Camii, ambarlar, cebehâneler ve toplar vardı. Burada 700 muhafız görev yapıyordu. 1189’da (1775) İşkodra Paşası Buşatlı Mehmed Paşa, Morača nehri üzerinde bir taş köprü ve Duračka Camii olarak bilinen bir cami inşa ettirdi (her ikisi de II. Dünya Savaşı’nda yıkılmıştır). XVIII. yüzyılın son dönemlerinde Hacı Mehmed Paşa Osmanagiç kasabada bir cami, okul, büyük bir saat kulesi ve zarif altıgen bir türbe yaptırdı. Cami, kule ve türbe hâlâ ayaktadır. XVIII. yüzyılda şehir Karadağ dağlarındaki soyguncu aşiretlerin saldırılarını bertaraf etmek için altı tabya ile güçlendirildi, üç kapılı surlarla korumaya alındı.
1873 tarihli Manastır Vilâyeti Salnâmesi’nde Podgorica kazasının nüfusu 4551 müslüman ve 7074 hıristiyan olarak verilir. Podgorica’nın bu dönemdeki nüfusunun % 39’u müslümandı. Kāmûsü’l-a‘lâm Osmanlı döneminin sonlarındaki Podgorica’yı çoğunlukla müslüman olan ve el sanatlarıyla ticaret alanlarında gittikçe gelişen bir merkez olarak tanımlar. 1878’de Berlin Antlaşması neticesinde Podgorica hıristiyan Karadağ Devleti’ne verildi. Pek çok müslüman Osmanlı Devleti içinde kalan İşkodra’ya göç etti.
Osmanagiç Camii 1997-1998 yıllarında restore edildi. Her iki bina ve büyük saat kulesi devlet tarafından tarihî eser kabul edilerek korumaya alındı. Günümüzde ise önemli bir ticaret ve sanayi merkezi (tütün, gıda, makine-maden, dokuma, deri işleme ve mobilya sanayileri) olarak gelişmektedir.